9 NİSAN 2012 Pazartesi günü Bursa'nın ilk fotoğraf Cafesi Gren Cafe'de saat 19:30 'da sergilenmeye başlıyor.

 

 

      Dalga dalga gelen gri bulutlar sarınca gökyüzünü, bir hüzün bir yalnızlık hissi sarar kalbi. Yağmur yağmadan evvel telaşlı bir rüzgâr saçınızı bütün ruhunuzla birlikte gökyüzüne doğru savurur. Aslında sadece ruhsal değildir bu, bedeniniz de kaldırımlardan yukarıya doğru savrulur sanki. Gözleriniz kapalı yukarılarda bir yerlerdeyken; bereket dolu, isyan dolu, duygu dolu damlalar bütün yoğunluğuyla yüzünüze, bedeninize yağmaya başlar. Bu damlalarla kendinize geldiğinizde tekrar hayatın telaşesine döner, tıpkı herkes gibi şemsiyenizi açarak kaldırımlarda yürümeye başlarsınız. Kim bilir kafasında binlerce düşünce taşıyarak bu kaldırımlarda yürüyen kaçıncı kişisinizdir ve o esnada o yağmurun altında şemsiyeyle yürüyen kaç insandan biri?

 

      Yağmur bir güzelliktir, doğaya ait, yaşama ait, insana ait, insanın ruhuna ait. Ve kaç sanatçıya ilham kaynağı olmuştur sayısı bilinmeyen.

 

     Yok olan Yağmurlara, dünyaya ve sanata sahip çıkmanız dileğiyle, iyi seyirler diliyorum.

 

      1975 Ankara doğumludur.Fotoğrafa ilgisi çocuk yaşlarda başlamıştır. 2005 yılında yolunun BUFSAD'la kesişmesiyle çektiği fotoğrafları daha bir anlam kazanan fotoğrafçı, 2006 yılından beri Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) üyesidir.

 

      Fotoğraf çekmeyi seven ve bu konudaki bakış açısını geliştirmek isteyen arkadaşlarıyla bir çatı altında toplanarak Sentez Fotoğraf Grubunu kurdu. Grupla birlikte farklı konuları ele alan projeler çalışarak birçok sergi ve gösteriler düzenledi. Grubun dağılmasıyla birlikte fotoğraf çalışmalarına tek başına devam etti. 2009 yılında özel bir kanalda yayınlanmakta olan Talk Show programının kamera arkası görüntülerinden oluşan bir belgesel proje çalıştı. 5 ay gibi bir sürede biten projeyi maddi imkânsızlıklar yüzünden rafa kaldırmak zorunda kaldı.

 

      Birçok yerel ve uluslararası yarışmalarda sergileme ve özel jüri ödülleri aldı. 2010 yılında Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonunun (FIAP), fotoğrafçılık alanının önde gelen isimlerini onurlandırmak amacıyla verdiği unvanlardan ilk sanatsal unvan olan “Artist FIAP” (AFIAP) unvanını kazandı.

 

     Fotoğrafla yakinen ilgilenmeye başladığından beri hem kendine hem dünyaya bakışı değişen fotoğrafçı, her fotoğrafının kendi iç dünyasının bir yansıması olduğuna inanmaktadır. Doğru fotoğrafı yakalamak için stüdyo ve sokaklarda çekimler yaparak içsel ve fotoğrafsal arayışlarını sürdürmekte,  fotoğraf sayesinde ulaşabildiklerine, yaşamın getirdiklerine gülümsemektedir.